Yaz meyvelerinin çıkmasını beklerken, hayalini kurarken oğlumda içerde kocaman oluyor:) Sağa yatsam tekme sola yatsam tekme... Bebeğim gittikçe daha da kuvvetleniyor. Kemikleri sertleştiği için içerideki hareketleri tuhaf ama yine de hiç bitmesin istiyorum :) Geceleri sürekli uyanmam dert değil! İşi bıraktığım ve tüm gün evde olduğumdan "uykusuz kaldım" gibi şikayetlerimin üzerini örtüyor. Çünkü zaten sürekli istirahatteyim. Uyku düzenim tabii biraz bozuldu ve gece 2 den önce uykum gelmiyor. Sabahları da neredeyse öğle saatinde uyanıyorum. Tüm gün yaptığım tek şey bebeğimin eksiklerini tamamlama planlarıyla geçiyor.
Yavuz'un odasını abimle eşim bebek mavisine boyadılar. English Home dan perdeleri sipariş ettik. Duvar rafını da tamamladık mı eşya konusunda eksiğimiz kalmıyor.
Bu ayda yıkadığım ve hastane çantasına koyacağım bebek kıyafetlerini ütüleme vakti geldi. Geldi de benim üzerime artık yavaştan bir tembellik çöküyor :)). İçim rahat etmiyor fakat yine de ne temizlik ne yemek ne de başka bir iş yapmak istemiyorum. Doktorumun bana verdiği yürüyüş programını bile zoraki yapıyorum. Bu tembelliğe hiç de alışık değilim :P
Bu aylarda en sık karşılaştığım soru : "Doğumu sezaryen mı yoksa normal mi düşünüyorsun?" Çoğunun aksine sezaryen beni daha düşündürüyor. İstemiyorum. Her şeyin doğalı olsun istiyorum. İnşallah sorunsuz ve en doğrusu olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder